Karadeniz’in sayısız incilerinden biri olan İnebolu, fazla bilinmeyen saklı bir cennet gibidir. Yemyeşil doğası, zengin florası, temiz ve masmavi denizi ile görenleri kendine hayran bırakan İnebolu, aynı zamanda kurtuluş mücadelesinde de önemli roller üstlenmiş ve gösterdiği yiğitliklerden ötürü “İstiklal Madalyası” almış bir ilçemizdir.
İnebolu Evleri
Sayıları iyice azalmış olsa da tarihi ahşap İnebolu evlerini hem ilçe merkezinde hem de köylerde görmek mümkün. Dış cephesi aşı boyası ile boyanmış bu evlerin çatılarında kiremit yerine özel bir taş kullanılmaktadır. Günümüzde çatılarda taş kullanımı yerini kiremite bırakmış olsa da tek tük bazı evlerin çatılarında beyaz renkli bu taşları görmek de mümkün. Evlerinin içleri de ayrı güzellikler barındırır. Ev ile bütünleşik, içyapıya uygun dolaplar, kapılar, raflar ahşap işçiliğindeki ustalıklarıyla hayranlık uyandırır.
Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da Kulağım İnebolu’da
İnebolu, İstiklal savaşında çok önemli görevler üstlenmiştir. Savaş dönemi boyunca silah ve cephaneler İnebolu Limanı’na oradan da Anadolu’ya ulaşmıştır. İnebolu’dan Anadolu’ya uzanan bu yola “İstiklal Yolu” denilmektedir. Atatürk’ün meşhur “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da Kulağım İnebolu’da” sözü İnebolu’nun üstlendiği rolün ne kadar büyük olduğunu zaten bizlere anlatmaktadır.
Ulaşım
İnebolu’ya kendi aracınızla Kastamonu üzerinden veya Karadeniz sahil yolundan ulaşabilirsiniz. Uçak ile veya şehirlerarası otobüslerle Kastamonu’ya oradan da İnebolu’ya ulaşmak mümkün. Bazı şehirlerarası otobüs firmalarının doğrudan İnebolu’ya seferleri olduğunu belirtmekle beraber Kastamonu kent merkezi ile aralarında 90 kilometre gibi kayda değer bir uzaklık olduğunun da altını çizelim. İnebolu’nun köylerini gezmek isterseniz İnebolu otobüs terminalinden kalkan minibüslerle veya taksilerle de rotanızı genişletebilirsiniz.
Konaklama ve Yeme İçme
İnebolu’da konaklamak için konforlu birkaç otel bulunmaktadır. Bu otellerin ortak özelliği eşsiz deniz manzaralarına sahip olmalarıdır. Kalabalıktan uzak, deniz ve orman havasını soluyabileceğiniz bir tatil arayışındaysanız İnebolu otelleri tam size göre.
İnebolu’da çarşı içinde ve sahilde yeme-içme için uygun lokantalar, kafeler ve çay bahçeleri hem yöresel yemekleri tatmak için hem de sahile karşı çayınızı yudumlamak için harika yerlerdir. Çarşı içindeki ve sahil kenarındaki mekanların hepsi birbirine ve otobüs terminaline yürüme mesafesindedir.
Burada ne yenir diye düşünüyorsanız, güveç veya piran (kuyu kebabı) İnebolu’da yenilebilecek enfes yöresel yemeklerdendir. Bunun yanında susamsız İnebolu simidi de çay ile birlikte favoriler arasındadır.
Alışveriş ve İnebolu Pazarı
İnebolu’nun merkezinde yer alan çarşısında her türlü alışverişe imkan veren dükkanlar bulunmaktadır. Hediyelik eşya, yeme-içme, giyim, plaj ürünleri gibi tatilcilerin aradığı her şey bu dükkanlarda bulunabileceği gibi arabaların park etmeleri için yürüme mesafesinde park alanları da oluşturulmuştur.
Salı ve Cumartesi günleri kapalı pazar alanında kurulan İnebolu Pazarının büyük bir bölümü köylülerin kendi bahçelerinden getirdikleri ürünlerden oluşur.
Her mevsim birbirinden taze ürünlerin yer aldığı İnebolu pazarının en renkli zamanı Temmuz – Ekim aylarıdır. Bu aylarda ismini ilk defa duyacağınız onlarca mantarı, orman meyvelerini ayrıca kestane, fındık gibi ürünleri pazar tezgahlarında bulabilirsiniz. (Bir de kısa not düşelim; İstanbul’un Balat ve Kasımpaşa semtlerinde Pazar günleri, İnebolu’dan getirilen bu ürünlerin satıldığı ve İnebolu Pazarı olarak bilinen iki pazar kuruluyor) Köy ekmeği, kestane balı ve İnebolu (Evrenye) bıçağı ve İnebolu Denk Kayığı (maket) da satın almanızı tavsiye edeceğimiz ürünler arasında.
Deniz, Plaj ve Kamp – Karavan
Bir liman kenti olan İnebolu, denizcileri ile ünlüdür. Hatta denizci türküsü olarak bilinen “Heyamola” türküsü de İnebolululara ait bir türküdür. Güneşin denizden doğup denizden battığı ender noktalardan biri olan İnebolu’da gün doğumunu izlemek de gün batımını izlemek kadar güzeldir.
İnebolu ilçe merkezine yakın, Boyranaltı mahallesinde denize girmek için küçük bir plaj bulunmaktadır. Burada çadır kampı yapabilirsiniz. Sahil boyunca ilerlediğinizde ise köylerde bulunan birçok koy ve sahil hem denize girmeye hem de karavan ile konaklamaya müsaittir. Çadır kurmak için de uygun alanlar bulabilirsiniz fakat zengin ve derin ormanlarının çok sayıda yabani ve yırtıcı hayvan barındırdığını ve bölgede yoğun bir ayı popülasyonunun olduğunu unutmamanız gerekir.
İnebolu’dan yaklaşık 15 km uzaklıkta olan Özlüce (Zarbana) Köyü sahili hem denize girmek hem de karavanla konaklamak için en elverişli yerler arasındadır. Düz bir arazide yer alan Özlüce Köyü 1,5 km sahile sahiptir. Özlüce sahilini ormandan ayıran tek şey ise araba yoludur. Yolun bir tarafı orman diğer tarafı kumsal ve denizdir. Kalabalıktan uzak, sakin bir köy olan Özlüce’nin sahili köy merkezine yürüme mesafesinde olduğu gibi köyde temel ihtiyaçları karşılayacak bakkal, fırın gibi dükkanlar bulabilirsiniz.
Zarbana Çayı
Küre ilçesinden başlayıp Özlüce Köyü’nden denize dökülen Zarbana Çayı’nın denizle birleştiği nokta manzara ve doğa fotoğrafçıları için eşsiz kareler sunar. Özlüce köyünden başlayarak çayı takip eden toprak yol boyunca ilerlediğinizde Karadeniz’in eşsiz doğasına hayran kalarak, şiir gibi fotoğraflar çekebilir ve ciğerlerinizi tertemiz orman havası ile doldurabilirsiniz.
Okuyucumuza Notlar:
- İnebolu ilçesi Karadeniz iklimine sahip olduğundan yaz aylarında geceler özellikle de yağmurlu havalarda serin geçmektedir. Dolayısıyla yanınıza kalın kıyafetler almayı unutmayın.
- Yol kenarlarında bolca çeşmeye rastlayabilir ve buz gibi temiz sularını içebilirsiniz. Ama Erkekarpa köyündeki suyun tadının da bir başka güzel olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
- İnebolu’ya sahil yoluyla gelmek istiyorsanız, dağları döne döne inip çıkmaya ve engebeli yollara hazırlıklı olmalısınız.
- Kendinizi İnebolu’nun eşsiz doğasına kaptırıp ormanların içerisine girdiğinizde yabani hayvanlar ile karşılaşabileceğiniz konusunda da sizleri tekrar uyarmak isteriz.
Türkiye’de turizmi 12 aya yaymalıyız