Ülkemiz yenilebilir otlar yönünden çok zengin bir floraya sahip. Bu otlar geleneksel reçetelerde yer aldığı gibi çorba, salata, pilav, meze, ekmek ve börek içi malzeme olarak farklı birçok yemeğin yapımında kullanılıyor. Çoğu otun sağlık açısından pek çok faydası bulunuyor. Kırsalda yaşayan birçok insan küçük yaşlardan itibaren bu tatlara aşina ve severek tüketiyor.
Bizler de bu yenilebilir otlardan bazılarını sizlerle tanıştırmak istedik;
Kuzukulağı (Rumex acetosella)
A,B,C vitamini dışında demir ve fosfat bakımından çok zengindir. Çiğ olarak yenilir. Tadı ekşidir. Mideyi yumuşatmak için yenildiğinden aşırı derece tüketilmesi de zararlıdır. Kurutulmuş yaprağı ile demlenen çayın ateş düşürücü etkisi vardır. Günde 3 bardaktan fazla tüketilmemelidir. Sivilce, cilt hastalıkları ve güneş yanıklarına karşı yeşil yaprakları ezilerek sürülebilir. Baharda büyüyen kuzukulağı haziran ve eylülde çiçek açar.
Çiğdem (Crocus)
Anadolu’da 40 kadar türü yetişen çiğdem, nişasta ve şeker içeren kökleriyle ilkbaharda ortaya çıkan yiyeceklerdendir. Çiğ de yenebilen yumruları haşlanarak ta tüketilebilir.
Deniz Börülcesi (Salicornia europea)
Etli, boğum boğum kollu, tuzlu deniz börülcesi denize yakın alanlarda yetişir. Kökünden sökülmezse yıllarca yaşayabilir. Türkiye’de daha çok Ege’de tanınan deniz börülcesinin kendine has bir lezzeti vardır. Haşlayarak tüketilmektedir.
Ebegümeci (Malva sylvestris)
Türkiye’nin hemen her tarafında yetişen pembe çiçekli ebegümeci, daha çok güneşli ve kuru yerleri sever. Yapraklarının ve çiçeğinin tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Haşlayarak ya da çiğ olarak tüketilebilir.
Eşek Dikeni (Onopordum illyricum)
Mayıs ayından itibaren pembemsi, morumsu çiçekler açan bu çok dikenli bitki 60cm ile 100cm yüksekliktedir. İki yıllık bir bitkidir. Ülkemizde her yerde rastlanır. Gövdesi soyularak çiğ ya da haşlanarak tüketilebilir. Kökleri kaynatıldığında böbrek rahatsızlığına, çiçek tablaları 1 saat haşlanınca da sivilcelere iyi geldiği ve idrara söktürücü olduğu söylenir.
Eşek Marulu (Sonchus oleraceus)
Soluk yeşil renkli, hafif damarlı, uzun yapraklar pek de uzun olmayan gövdenin etrafını sarmalar. İki yıllık bir bitkidir ve soluk sarı renkte çiçekleri vardır. Gevrek sapları haşlandığında çıtır çıtır ve lezzetlidir.
Madımak (Polygonum cognatum)
Anadolu’nun en yaygın kullanılan otlarından biridir. İlkbaharın başlarında görülmeye başlar. Sert gövdeli, elips, yeşil yapraklı ve sürünücü gövdeli bir ottur.
Işgın veya Işkın Otu (Rheum ribes)
Doğu Anadolu’da bahar ve yaz aylarında yetişen ve çiğ olarak kabuğu soyularak yenilen bu bitki dağ muzu olarak da anılır. Kivi tadında ekşidir. Yaprakları zehirli olduğundan yenmez. Mide bulantısına iyi gelir.
Kuşkonmaz (Asparagus)
Egede bol miktarda bulunur. Kedirgen, keme dikeni, dilfilcan, tilki kuyruğu, tilkişen, ayrelli ( Kıbrıs yöresi ), sarmaşık gibi isimler verilir. Ancak sarmaşık adı verilen tür biraz daha acımsıdır. Ama tadının oldukça leziz olduğu söylenir. Sarmaşık olan türüne acı ot, acı filiz, avronet de denmektedir. Yabani kuşkonmaz çok daha ince bir sapa sahiptir. C vitamini, tiamin, potasyum ve B6 vitamini kaynağıdır. Çiğ yenir ya da kaynatılır. Dip kısmını kesilir. Soğan veya pırasa ile kavurabilirsiniz. Ceviz ve sarımsak eklene bilinir.
Kırcan ( Melevcen)
Samsun’da kırcan, kırçan, Ordu’da melevcen, melocan, diken pancarı olarak da bilinir. Diken ucu kaygan bir ottur. Ancak çiğ de yenir. Dikenleri yumuşacıktır, tüketilir. Kanı temizleme özelliğinden dolayı mucizevi ot olarak anılır. Bol suda yıkadıktan sonra kaynamış suda haşlanıp sonrasında soğuk suya alınır. 1 cm’lik parçalara ayrılır. Başka bir kapta 2 soğan tere yağda pembeleştirilip birbirine katılarak afiyetle yenir.
Arapsaçı
Kokusu anasonu andıran bu otun görüntüsü dereotunu andırmaktadır. Ancak tat ve aromaları tamamen farklıdır. Kuzey Anadolu’da, Ege ve Akdeniz’de yetişir. Körpe filizleri, tohum ve yaprakları yemek yapımında kullanılır.
Çiriş
Nisan ortasından itibaren doğada boy gösteren çiriş sarı çiçekli ve otsu bir bitkidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun dağlarında ve İç Anadolu’da yetişir.
Hardal Otu
Sarı çiçekli ve otsu bir bitki olan hardal otu Türkiye’nin pek çok yerinde yetişir. Acımsı ve hardal tadını andıran yabani hardal pek çok yörede sevilerek yenen bir ottur. Tüylü bir gövdesi, koyu yeşil yaprakları vardır.
Isırgan Otu
Isırgan, neredeyse tüm toprak türlerinde ve bütün bölgelerimizde yetişen, biraz da arsız olan bir bitkidir. Yemeklerde genç dalları ve özellikle üst kısımları kullanılır.
Kuş Otu
Minik, körpe yaprakları, beyaz çiçekleri vardır ve ilkbahar aylarında görülmektedir. Çiğ olarak yenebilen bitkilerdendir.
“Tavuk otu”, “serçe otu”, “çamlık otu” diye de bilinen kuş otu, hemen hemen her bölgede, nemli toprakta, bahçelerde, yol kenarlarında bile kendiliğinden yetişir. 40 santimlik boyu olan bu yeşillik yumağının minik oval yaprakları ve dallarının ucunda, adından da anlaşılacağı gibi, kuşların çok sevdiği beyaz çiçekleri var.
Tadı ilginç bir şekilde mısırı andırıyor. Kavurabilirsiniz ama o minik yaprakları çiğ olarak da keyifli. Salatalara, sandviçlere kullanabilir, yemeklerin üzerine ekleyebilirsiniz. Kurutup çayını yapanlar da var.
Kuş otu, C ve B vitaminleri içerir. Astıma, cilt hastalıklarına, öksürüğe ve sindirime iyi gelir. Yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlar. Romatizmal ağrıları dindirmeye yarar.
Labada
Karabuğdaygillerden labada ile kuzukulağı aynı tür bitkilerdendir. Birbirlerine çok benzerler ancak labada daha sert yapraklıdır, kuzukulağı gibi ekşi değildir. Ülkemizde hemen her yerde yetişmesi nedeniyle kolay bulunabilir.
Semiz Otu
Hafif buğulu küçük yaprakları olan, sarı çiçekli yabani semizotunun ülkemizde altı cinsi bulunmaktadır. Çiğ olarak tüketilebilir.
Sirken
Kimi ince uzun, kimi biraz daha yayvan, kenarları tırtıklı yaprakları, üzümü andıran çiçekleri vardır. Pişirilerek tüketilmektedir.
Su Teresi
Kalp şeklindeki yapraklar dalların kenarlarına düzenli bir şekilde sıralanmıştır. Kalın, ancak körpe sapın her iki tarafından çıkan dalların ortalarından yeni filizler vererek büyür. Çiğ olarak tüketilebilmektedir.
Turp Otu
Ülkemiz genelinde yetişmektedir. Turp otunun yaprakları turp tadını andırır. Çiçekleri beyaz ya da çok açık sarıdır. Çiğ olarak yenebilir.
Kazayağı
Anadolu’da Ege, Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu’da yetişen kazayağı, ismini yapraklarının kaz ayağına benzetilmesinden almış. Halbuki yaprakları oldukça maydanoza benziyor ve sık sık maydanozla karıştırılır. Şemsiye şeklinde, beyaz çiçekleri olan bu otun boyu bir metreyi bulabilir. Kumlu ve taşlı topraklar dışında yollarda, orman kenarlarında, su kenarlarında yetişir.
Kazayağının körpe yaprakları çiğ olarak yenebilir. Hafif acı ve sert olduğundan pişirmeyi tercih edenler de var.
Kazayağının birçok yararı olduğuna inanılır. Ukrayna’da karın ağrılarına iyi geldiği düşünülür. İran’da mide ve karaciğer rahatsızlıklarında, böbrek taşı tedavi etmede kullanılır.
Gelincik otu (Papaver rhoeas):
Buğday tarlalarında ve yol kenarlarında sıkça karşımıza çıkan bu ot, tıpta kanser gibi önemli birçok hastalığa faydası olduğu bilinmektedir (Anonim, 2019e). Bölge insanı tarafından ilkbaharın erken döneminde toplanan bu ot özellikle akşamları tuzlanarak taze tüketilen vazgeçilmez otların başında gelmektedir. Pişirilerek yemeklere ve böreklere de katılmaktadır. Bitki daha çok körpe döneminde iken yaprakları tüketilmektedir.
Yabani Pazı (Rumex obtusifolius) :
Yabani pazının sapları kırmızıdır. Dolması, salatası, çorbası ve kavrularak yemekleri yapılan bir bitkidir. Bitki daha çok körpe döneminde iken yaprakları tüketilmektedir.
NOT:
- Bazı otları aşırı tüketimi sağlık açısından zararlı olabilir, kafi miktarda tüketin.
- Daha önce denemediğiniz otlar için alerji durumlarını göz önüne almanız gerekir.
- Birçok bitki ve çiçek çeşidi birbirine benzeyebilir. Tecrübesi olanlardan destek alın, emin olmadığınız otları ve bitkileri yemeyin.